Yeni İntifada
1930'lu yıllarda adım adım yürüyoruz. Heider, Bush, Şaron, Le Pen... Birer birer sökün ediyorlar, hem de olanca pervasızlıklarıyla. Filistin, ABD'nin 11 Eylül'den sonraki yeni saldırganlığından ve Afganistan'daki intikam operasyonundan da cesaret alan Şaron'un ezme politikasıyla birlikte, aslında bütün ülkeler ve politikacılar açısından bir turnusol kağıdı işlevi görüyor:
Tüm yeryüzünü bir "çıkar ağları"yla saran "yüksek politika"nın gerekliliklerine mi mahkumsunuz, yoksa yarım yüzyıldır kendi anayurdu olan topraklarından sürülmüş, devletler katında çevrilen türlü dolaplarla hakları yok sayılan, her gün birkaç evladını toprağa vermeye alıştırılan, bunların üstüne bir de utanmadan "terörün müsebbibi" olarak gösterilmeye çalışılan bir halktan mı yanasınız?
Ya bizim izlediğimiz çizgi? Yerli yersiz her fırsatta halkının yüzde 99'unun Müslüman olmasıyla övünen, ama iş Filistin halkının gördüğü zulme karşı çıkmaya geldiğinde ...